Meclise AKP listelerinden giren HÜDA PAR Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu, TBMM Genel Kurulu\’nda yaptığı özerklik açıklamasıyla tepki çekti.
TBMM Genel Kurulu\’nda gerçekleşen bütçe görüşmelerinde konuşma yapan HÜDA PAR Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu kullandığı ifadelerle tepki çekti.
Yapıcıoğlu, \”Olumlu ve olumsuz yönleriyle eyalet, özerklik ve federasyon gibi yönetim modelleri üzerine serbestçe tartışılabilmelidir diyoruz. Tamam mı? Siz eğer, lütfen… Eğer siz okuduğunuzu anlamıyorsanız o zaman buralarda oturmayın. Eğer siz okuduğunuzu anlıyor, bile bile çarpıtıyorsanız diyecek sözüm yok, kendinize yakışanı yapıyorsunuz\” dedi.
TEPKİ TOPLADI
Yapıcıoğlu’nun bu sözleri gündem içerisinde yoğun bir tepki toplarken gazeteci-yazar Aytunç Erkin de o ifadeleri bugünkü köşesine taşıdı.
Yapıcıoğlu’nun parti tüzüğündeki söz konusu maddenin tamamını okumadığını belirten Erkin, “Yine de aklım almıyor: Cumhur İttifakı’nın ortağı HÜDA PAR bütçe görüşmelerinde neden “eyalet, özerklik ve federasyon” çıkışı yaptı” dedi.
Erkin’in yazısının tamamı şu şekilde:
“Gündem her an değişiyor.
12 şehit toprağa verilirken Meclis’te HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu çıktı ve dedi ki:
“Parti programının 37’nci sayfasında diyoruz ki: ‘Olumlu ve olumsuz tüm yönleri ile eyalet sistemi, özerklik, federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilmelidir.’ Ne zaman özerklik istedik? Okuduğunuzu anlamıyorsanız ve bile bile çarpıtıyorsanız diyecek bir şey yok.” Yapıcıoğlu’nun konuşmasının ardından HÜDA Par’ın parti programına baktım. 37’nci sayfada Yapıcıoğlu’nun dediği gibi “Olumlu ve olumsuz” diye başlayan bir bölüm var… Ancak; bunun hemen öncesinde ve sonrasında kurulmuş cümleleri okumayınca eksik kalıyor!
O bölümün tamamını okuyalım:
“Mevcut merkezi ve yerel devlet organizasyon yapısının ıslahı ile beraber, mevcut yapının tabu olarak kabulünden vazgeçilerek olumlu ve olumsuz tüm yönleri ile eyalet sistemi, özerklik, federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilmelidir. Toplumun huzur, refah ve güveni için gerekli olduğunun toplumun çoğunluğu tarafından kabulü halinde bu modeller uygulanabilmelidir. (HÜDA PAR Parti Programı/Sayfa 37)”
Birincisi; Yapıcıoğlu “kelime oyunu” yapıyor ve “Biz özerkliği, eyaleti veya federasyonu ne zaman istedik?” diye bir cümle kuruyor. Parti programının ilgili bölümünün tamamına bakınca “aklımızla alay edildiğini” anlıyoruz. HÜDA PAR açık bir şekilde “mevcut yapının tabu olarak kabulünden vazgeçilerek” diye başlayan ve “toplumun çoğunluğu tarafından kabulü halinde bu modeller uygulanabilmelidir” diye biten bir programı savunuyor!
“Tek tipçi zihniyete karşı özerk yönetim”
Peki hangi bölümde savunuyor bu modelleri? Parti programının “Yerinden yönetim ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi” başlıklı bölümde. O bölümde deniyor ki:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana, tek tipçi zihniyetin dayatmalarıyla, ülke için bir zenginlik olan çok dilli ve çok kültürlü yapı, etnik ve kültürel çatışmanın gerekçesine dönüşmüştür. Bu anlayışın bir ürünü olarak ortaya çıkan katı merkeziyetçi yönetim anlayışında ısrarcı olunması da ülkede ciddi problemlere yol açmıştır.
“Katı merkeziyetçi yönetim anlayışının bu mahzurlarının ortadan kaldırılması için yerel yönetimlerin ve bilhassa işlevsel açıdan büyük önem taşıyan belediyelerin daha geniş yetkilerle donatılmış bir yapıya kavuşturulması sağlanmalıdır.
“Merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki vesayeti kaldırılmalı, bunun yerine karşılıklı işbirliği sağlanarak, yerel yönetimlerin iç denetim mekanizmaları etkin hale getirilmelidir.
“Yine merkezi idarenin belediyeler üzerindeki denetimi; belediyelerin özerkliğine zarar vermeyecek düzeyde, orantılı, sadece anayasa ve yasalara uygunluk denetiminden ibaret olmalı, yerindelik denetimi olmamalıdır.
“Yine yerel meclisler (belediye meclisi, il genel meclisi) tarafından alınan kararların merkezi yönetimin onamasına tabi olması uygulaması sonlandırılmalıdır. Bu şekilde hizmet verimliliği artacak, israfın önüne geçilecek ve oluşacak özerk yapı ile merkezi yönetimin vesayeti kırılacaktır.
“Mevcut merkezi ve yerel devlet organizasyon yapısının ıslahı ile beraber, mevcut yapının tabu olarak kabulünden vazgeçilerek olumlu ve olumsuz tüm yönleri ile eyalet sistemi, özerklik, federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilmelidir. Toplumun huzur, refah ve güveni için gerekli olduğunun toplumun çoğunluğu tarafından kabulü halinde bu modeller uygulanabilmelidir.”
Çok açık değil mi? HÜDA PAR “özerkliği” savunuyor! Buna rağmen “demokrasi havarisi” görüntüsü veren bir parti genel başkanından söz ediyoruz. Neymiş? “Tartışılsın dedik savunduğumuzu nereden çıkardınız?” cümlesi kuruyor Yapıcıoğlu. Ya bu parti programına ne demeli?
Hatırlatmakta fayda var:
2013 yılında olan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimine yaklaşık bir yıl kala Kanal D ve CNN Türk’te katıldığı canlı yayında eyalet sistemiyle ilgili şu sözleri söyledi:
“Dünyada gelişmiş güçlü ülkelere bakarsanız, bunların hiçbirinde eyalet korkusu diye, eyalet endişesi diye bir şey yoktur. Tam aksine eyalet yapılanmaları o güçlü ülkelerde çok daha süratle kalkınmayı getirir ve demokraside özellikle siyasi rekabeti getirir. Bu, güçlenme alametidir… Osmanlı’ya baktığımız zaman, o güçlü Osmanlı’da mesela çok daha enteresan Lazistan eyaleti var, Kürdistan Eyaleti var. İniyoruz güneye yine aynı şekilde eyalet sistemleri var. Niye Osmanlı güçlü ve oralarda hiç çekinmeden rahatlıkla bunları vermiş.”
Aynı Erdoğan 14 Nisan 2017’de, Konya mitinginde yaptığı konuşmada ise “Kardeşlerim Türkiye’nin üniter yapısının en büyük savunucusu, şahsım olarak biz olduk. Eyaletmiş, federasyonmuş, şuymuş buymuş, hiçbiri bizim gündemimizde yoktur, olmayacaktır” dedi.
Yine de aklım almıyor: Cumhur İttifakı’nın ortağı HÜDA PAR bütçe görüşmelerinde neden “eyalet, özerklik ve federasyon” çıkışı yaptı!”
YAYIN ORGANI SAHİP ÇIKMADI
HÜDA PAR yayın organı Doğru Haber gazetesi de Zekeriya Yapıcıoğlu’nun o sözlerini gündemine taşımadı.
Yapıcıoğlu’nun konuşmasını sürmanşetten yayınlayan gazete, “özerklik ve federasyon” ile ilgili kısımlar yerine faiz üzerine söylediği sözlerden alıntı yaptı.