Bülent Buda: Bir yanda sevinç öte yanda hüzün. Böylesine ironik günler denk gelir futbol dünyasında. Uzun yıllar kutsal bir semt adıydı, şimdilerde çıtayı yükseltip Süper Lig takımı oldular. İstanbul’da yaşam Eyüp adına gelişerek büyürken, asırlık siyah beyazlı Altay 3. lige iniyor. Bu alt lige inmek dünyanın sonu değil. Daha çok endişe verici olan asırlık Altay’ın geleceği belirsiz.
Bu evrede alıgılamada zorlandığım bir sessizlik hala sürüyor. Eski tüfeklerde özellikle. Neden hep gençler bir şeyler yapabilir miyim heyecanı ile girişimci alanda yer alıyorlarda söz gelimi eskilerden kimsenin bu bağlamda ne düşündüğünü bilmiyor öğrenemiyoruz. Ölüm sessizliği sanki. Sorunlar çıkar yol gibi görülen genel kurullarda başkan, yönetim değişimiyle çözümlenmeyecek boyutlarda.
Çok güçlü katılımlarla ve de yeni projelerle Altay düştüğü çukurdan çıkabilir. Yoksa tarih fenomeni gereğini yapar. Derslerde okutulacak bir kitabın içine yazılır! Çok mu ileri gittim. Ne yazık ki acı ama gerçek…
Fatih Tanfer: İzmir’in Büyük Altay’ı 29 maç sonra topladığı 15 puanla maalesef küme düştü.
2 yılda Süper Lig’den 2. Lig’e düşüş hazin bir tablo. Altay’ın belini büken elbette bu olumsuz ekonomik tablo. Yönetimin gelecek adına ciddi önlemler alması kesinlikle gerekli. Bu ekonomik kıskaç içinde yönetimden fazlasını beklemek sadece iyimserlik olur.
Artarak devam eden borçlarla kulübün yönetilmesi gerçekten güç. Altay’ı sevenlerin yönetimine destek olması şart.
Gerçek olan camianın yönetimle birlikte güçbirliğiyle doğru hedeflerin belirlenmesi kaçınılmaz.
Altay’ın elinde son derece yetenekli ve geleceği olan gençler var. Bunlara sahip çıkılmalıdır.
Mehmet Demirtaş: Eyüpspor’a deplasmanda 4-1 yenilerek bitime 5 maç kala maalesef küme düşmeleri kesinleşti. Artık Altay’ın daha fazla zaman kaybetmeden bir yol haritası belirlemesi kaçınılmaz. Sezon başından itibaren hep dile getiriyorum. Altay’ın kurtuluşu şirketleşme ile alt yapısında ve genç oyuncularında yatıyor.
Altay, Türk futbolunun köklü kulüplerinden biri olarak uzun yıllar boyunca adını duyurmuş bir takım. Son yıllarda yaşadığı ekonomik sıkıntılar ve sportif başarısızlık, kulübü çıkmaza sokmuş durumda.
Altay’ın borcu 664 milyon 918 bin liraya ulaşmış durumda ve bu borç kulübün geleceği üzerinde ciddi tehditler oluşturuyor. Ancak, şirketleşme adımıyla bu sorunların aşılması ve kulübün mali açıdan güçlenmesi hedefleniyor. Şirketleşme, gelir kaynaklarını artırarak borçların azaltılması ve kulübün sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için kritik bir adım olacak.
Altay’ın altyapısındaki genç oyuncular, kulübün kurtuluşu için büyük bir potansiyel sunuyor. Bu genç yetenekler, doğru bir şekilde yönetildiğinde ve fırsat verildiğinde takımın ana yapı taşları haline gelebilirler.
Sonuç olarak, Altay’ın kurtuluşu hem şirketleşmeyle hem de altyapısındaki genç oyuncularla mümkün olacaktır. Kulübün bu potansiyeli doğru bir şekilde değerlendirmesi ve adımlarını buna göre atmaya devam etmesi, Türk futbolunda tekrar önemli bir konuma yükselmesini sağlayabilir. Altay’ın içinde bulunduğu konumda tüm İzmir’in sorumluluğu olmalı. Kentte çok sayıda futbol STK’ları var. Futbolcu, antrenör ve futbol adamları kuruluşları.
Bunlar ile istişare etmeden yola çıkılması beraberinde benzer hataları getirecektir.
Zaman dar, yol ve yöntem için bir an önce harekete geçilmeli. Ya bir yol buluncak, ya da bir yol açılacak. Yönetenlere düşen, yolu açmaları…
Son 5 maç Süper Lig yolcusu kalmasın!
Trendyol 1. Lig’de muhteşem taraftarının önünde Erzurum FK’yı 3 golle mağlup ederek geri sayıma geçen Göztepe’yi değerlendiren usta kalemlerimiz, ‘‘Tabela güzelse eleştiri yok. Adım adım mutlu sona yaklaşıyoruz. Bir şehrin, kocaman umudusun sen Göz Göz\” dedi.
Bülent Buda: Adım adım mutlu sona yaklaşıyoruz.
Tabela güzelse eleştiri yok. Kazanmak ve de ligin bitişini beklemeden Süper Lig’e çıkan ikinci takım olmak çok daha önemli. Tüm takım nereye koştuklarının bilincinde. Elbette bir tık öne çıkanlarda oluyor. Bu hafta Celil, Ogün, Rômulo üçlüsü ilk sıradalar. Arkalarında da arkadaşları.
Çok önemli ve de değerli bir olguyu vurgulamalıyız. Göztepe tribünleri çok sevinçli, çok tutkulu, çok coşkulu.
Her koşulda takımın arkasında durmak, 12. gücün değerini göstermek. Erzurum FK kaptanı Mustafa Yumlu’nun maç sonu konuşması çok kıymetliydi. Teşekkürler…
Adım adım, maç maç mutlu sona yaklaşıyoruz. Birincil olarak Gürel Aksel tribünleri Süper Lig’i hak ediyor. Onlar gerçekten evrensel düzeyde tutkulular topluluğu. Ve de yine tekrar Süper Lig projesinin mimarı sevgili Mehmet Sepil’i tüm içtenliğimle sevgiyle kutluyorum. Küresel ölçekte futboldaki gelişmeleri içselleştirerek Göztepe için attığı adımlar çok değerli ve de önemli.
‘‘İyi bir hayat hakkınız, mücadele gününüz kadardır. Hakkını verirseniz olacak bir gün mutlaka. Ne olursa olsun başarmaya mecbursun’’ demiş Mümin Sekman.
Fatih Tanfer: Göztepe, Erzurum FK’yı 3-0 yenerek puanını 59’a çıkarıp son 5 haftaya Sakaryaspor’un 9 puan önünde giriyor.
İsmail’in yokluğunda Ümit görev aldı. Tarkan da Heliton ve Taha ile birlikte geri üçlüde oynadı.
Göztepe’nin defans merkezi futboldaki halk tabiriyle tam bir beton gibi. Havadan ve yerden pozisyon vermiyor. Kaleci Lis ise bu ligin en iyi kalecisi.
Kazanmanın Göztepe’ye neler getireceğini bilen dirençli bir takım izledik. Çok iyi futbol oynanmayabilir ancak bu haftalarda önemli olan galibiyetlerle sonuca gitmek.
Dirençli bir Göztepe izledik. Orta alanda Dennis tek kelimeyle harika. Her mücadelede o vardı. Yaşı genç, Göztepe’nin büyük kazancı.
Orta alanda Celil çok koştu. Yalçın ise ikinci golde asistini yaptı.
Özgüveni yüksek Göztepe hem topa hakimdi hem de top rakipteyken çok iyi alan yerleşimi yaptı.
Hücumda Rômulo 20. saniyede attığ golle ligin en erken golüne imza attı. Maç boyunca rakip takım savunmasına pres yaparak stoperleri bozdu. 22 yaşında olması ise Göztepe adına büyük bir avantaj.
Dennis ile birlikte sahanın en iyisi Ogün hem savunmada görevini iyi yaptı hem de 20. saniyedeki golün asistini yaptı. Hızıyla gücünü çok iyi birleştiriyor.
Göztepe taraftarı mükemmeliğini yine gösterdi. Maç bitiminde taraftarların mutluluğu ve sevinci görülmeye değerdi.
Adım adım Süper Lig yolculuğunun sonuna doğru yaklaşıyor. Göztepe’de kadrosuyla ve taraftarıyla bunu da hak ediyor.
Mehmet Demirtaş: Geçtiğimiz hafta 3 penaltı golüyle kaybedilen Kocaeli maçının ardından Erzurum FK maçının çok daha farklı geçeceği maç öncesinden belliydi. Nitekim hakemin ilk düdüğüyle daha Gürsel Aksel tribünlerinin ateşi yanmadan Rômulo’nun erken golü Süper Lig’e inanmışlığın büyük göstergesi oldu.
Erzurum kalesini abluka altına alan yüksek motivasyonlu komutan Stoilov’un öğrencileri Rômulo’nun ikinci, oyun aklı ve enerjisiyle takıma büyük katkı sunan Dennis’in ise perdeyi kapatan golüyle 3 puanı 3 golle aldılar. Süper Lig’i sonuna kadar hak eden muhteşem taraftarının büyük desteğiyle yoluna devam eden sarı kırmızılılar rotayı Tuzla deplasmanına çevirip en yakın rakibi Sakaryaspor’la da 9 puan farkı korudular. Göztepe’nin geriye oynayacağı 5 maçı kaldı. Bunların ilk ikisi Tuzla ve Giresun deplasmanı. Sarı kırmızılıların kalan 5 maçtan alacağı 6 puan Süper Lig hasretini sonlandırmaya yetiyor.
Zor günler geçiren Türk futbolunda yeni bir dönem ise kapıda. Göztepe\’nin vizyon sahibi başkanı Mehmet Sepil ve Danimarkalı futbol lideri Rasmus Ankersen, işbirlikleriyle Süper Lig\’e yükselişlerini ilan ediyorlar. Bu işbirliği, Türk futbolunun geleceğine ışık tutacak, kulübü ve belki de tüm Türk futbolunu uluslararası arenada daha rekabetçi bir konuma taşıyacak.Mehmet Sepil\’in liderliğindeki Göztepe, sadece saha içinde değil, saha dışında da cesur adımlar attı. Sepil\’in gösterdiği vizyon ve kararlılık, kulübü sadece bir futbol takımı olmaktan çıkarıp bir marka haline getirme yolunda önemli bir adımı temsil ediyor. Kısaca Göztepe’nin bugün geldiği noktada Mehmet Sepil’in katkılarını göz ardı edemeyiz. Göztepe ve muhteşem taraftarı İzmir’in hasretini sonlandırmaya çok yakınlar. Sarı kırmızılılar süper denen lige çok yakışacak.
Teşekkürler Mehmet Sepil. Teşekkürler Göztepe..
Ramazan Bayramı memleketimize huzur, bereket, barış; evlere sağlık, mutluluk ve bolluk getirsin. İyi bayramlar… diliyorum